![]() ![]() |
|
LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#1 (permalink) |
Bundan sonra diLim LâL ![]() ![]() |
![]() Trabzon yöresinde günümüze kadar süregelen canlı bir yaylacılık geleneği vardır. Bölgede hayvancılığa elverişli bol otlaklı birçok yaylanın bulunması buna olanak sağlar. İlkbaharda bazı yerlerde önce mezere denilen yerleşme birimlerine, sonra da yaylalara çıkılır. Yaylaya çıkışta ve sonradan yapılan bazı eğlence ve törenleri şu başlıklar altında toplayabiliriz : Yaylaya Çıkış, Yayla Ortası şenlik ve eğlenceleri, Haftacılar ve diğer yayla şenlikleri.
1.YAYLAYA ÇIKIŞ: Trabzon yöresinde Mayıs ayının ortasından itibaren her köy ve köyler grubunca tesbit edilen günlerde yaylalara çıkılır. Bazı yerlerde önce mezerelere çıkılır. Mezereler köyle yayla arasında kurulan, çayırı ve otlağı bulunan yerleşme birimleridir. Yayladan inerken de mezerelerde bir süre kalınır ve ondan sonra kışlak denilen köylere inilir. Bugün yörede gördüğümüz araba yolları yapılmadan önce en uzak yaylalara bile yaya gidilirdi. Yaylası uzak olanlar bir veya birkaç gün önce, yaylası yakın olanlar ise yaylaya çıkış günü erkenden yola çıkar ve öğleye doğru yaylaya varırlardı. Yolda kalabalık gruplar halinde gidilirdi. Kadınlar, erkekler düğün - tören giysilerini giyer sığırlar, buzağılar purunçalar ve nazarlıklarla süslenir, boyunlarına çırnak ve kelek denilen çanlar takılır, neşe içinde yol alınırdı. Yaylaya girince sığırlar ve koyunlar YURT denilen otlaklara salınır, sonra da kemençe eşliğinde türküler söylenir ve horon oynanırdı. Yurt gününden önce yaylaya girmek yasaktır. Yayla bekçileri yaylaları bekler ve herkesin otlaklardan yurt gününden itibaren yararlanmasını sağlardı. Maçkalı türkücü Haydar Eyüboğlu bir türküsünde yaylâya çıkışı şöyle anlatır: "Bizim yayla yolları Yaz gelende otlanır Biribirini seven Herşeyine katlanır Koyini kuzisini Çoban yolda haylayi Peştemalli kızlari Yaylaya mi yollayi Mataraci Köyü'nde Yaylaciler toplandi Peştemalli kızlari Yaylaya mi yollandi Kuzilar bağıriyi Çimaklari sesleyi Mandagöz Yaylasi'nda Yarim beni bekleyi Mezereler yanyana Dumanları türeyi Ben gördüm nazli yari Sığırlara gideyi" 2.YAYLA ORTASI ŞENLİKLERİ: Trabzon'un Sürmene ve Çaykara, kısmen de Of kazalarında eski takvimle Tammuz (Çürük) ayının ortasına rastlayan günde başlayan eğlencelerdir. YAYLA ORTASI dendiği gibi ÇÜRÜK ORTASI da denir bu güne. Yayla ortası günü köylerden "Partiya" denilen kızlı erkekli gruplar yola çıkarlardı. Hem yayladakilerin bazı ihtiyaçlarını ************************ürürler hem de yolda belirli seyir yerlerinde durur dinlenir ve eğlenirlerdi. Kemençe ve kaval eşliğinde türküler söylenir, atışmalar yapılırdı. Seyir denilen grup atışmaları üçerli gruplar arasında olurdu. Seyirciler hem yavaşça döner, hem de atışma türkülerini söylerlerdi. Bu gruplar çoğu kez üç kız, üç erkek olurdu. Bu eğlencelerde her köyün idarecisi vardı. Kızsız gruplara "Pernek" adı verilirdi. Onlar kızlarla horon edemezlerdi. Çaykara'nın Holo köyleri ve Sürmene köyleri en neşeli gruplar olurdu. Türkü söyleyen ve horon oynayan seyir yerlerine "Dörnek" denirdi. Uğranılan her yaylaya o yaylaya ait gruplar sapardı. Bu yaylalar sırası ile şunlardır: İsmail Ağa, Mavroyas, Parma, Sultan Murat, Eğrisu, Vardar, Şeran, Sıçaoba, Boğazlı, Öküzlü, Akkakoyun, Yarimice yaylaları. Atışmalarda çoğu kez karşıdakilere çatılırdı. Örneğin : "Dörnek üstü bebelek Müberek taşları var Solkan kızlarının Odundan başlari var" Veya: "................................ Her ne kadar güzel olsan Adın yine çobandır" gibi türküler söylenirdi. Bazı yayla ortası şenliklerine Doğu Karadeniz yöresinin en tanınmış Kemençecilo'inden ,Görele'nin Zuha Köyü'nden *Yasak Kelime**Yasak Kelime**Yasak Kelime*oğlu Osman da katılırdı. Ayrıca sayısız mermi de atılırdı bu şenliklerde. En son yaylaya da varınca gruplar tamamen kendi yaylalarına ayrılmış olurlardı. Bu eğlenceler yaylalarda bir hafta sürerdi. Sonra da aynı şekilde hep beraber köylere dönülürdü bir hafta sonra. 3.HAFTACILAR: Maçka'nın bazı köylerinde rastlanan "Haftacılar" geleneği Cuma günleri köylerden beraberce yaylalara gitme şeklinde başlardı. Daha ziyade İşgenat, Şolma ve Hema gibi yakın yaylalara gidilirdi. Köyden çeşitli erzak ************************ürülür, gruplar "Çatmalar" denilen yerde birleşir ve beraberce yaylalara varılırdı. Örneğin İşgenab Yaylası'na "Enba Boğazı" denilen yerden girilir, kadınlar yelpaze gibi evlerine dağılırken erkekler yaylanın ortasındaki düzlükte kemençe eşliğinde horon eder türküler söylerlerdi. Yaylada bir gün kaldıktan sonra gene beraberce köylere dönülürdü. Bu kez kadınların sepetlerinde yayladan aldıkları yağlar, minciler, telli peynirler vs. olurdu. Bu şekilde dört kez yaylaya çıkılırdı. Dördüncü hafta "Dernek Haftası" olarak adlandırılır. Başka taraflardan örneğin Akçaabat ve Tonya'dan gelenler de olurdu ve gece geç vakitlere kadar eğlenilirdi. Ertesi gün hangi dernek denk gelirse, örneğin Honefter, Kadırga gibi ona beraberce gidilirdi. Trabzon yöresinde yapılan daha birçok yayla şenlik ve eğlenceleri vardır. Örneğin Kadırga, Hıdır-Nebi, Sis Dağı şenlikleri gibi. Biz bu yazımızda, bugün artık terkedilen veya kısmen unutulanlar üzerinde durmak gözlemlerimizi ve elde edebildiğimiz bilgileri gelecek kuşaklara aktarmak istedik. ![]() Saygı duyulacak bir tarafınız varsa... O tarafınıza saygılarımla! _"ikinci el övgü tüccarları varsın bol bol konuşsun benim satacak malım yok ki övgüye ihtiyacım olsun" Şimdi Sularında Sessiz Bir Gemiyim Ben Gözlerinin Derinliğinde Yol Alan.. Deniz Mavide, Bulut Beyazda, Yıldız Gecede.. (Sevdam Sabıkamdır...) |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Bookmarks |
Tags |
gelenekleri, trabzon, yayla, yöresinde |
Seçenekler | Arama |
Stil | |